Sana sığındım yine, Ey Hüzün!
Kaçarak dünyanın kargaşasından.
Hicretim özürlü, pasaklı yüzüm;
Ölümü titreten günahlarımdan.
Dünya denen yer örümcek ağı;
Dikenler kaplamış duvarlarını.
Dağlar yüklenmiş omuzlarıma.
Her biri göklere dokunur gibi.
Asrın kaşıntısı var sanki tenimde;
Zulümler yağan susuz günlerden.
Kese atsam da her gün vicdanıma;
Yetim Kudüs'ün kanı, hala elimde.
Göğsümde ağrısı büyüyen nefes;
Demir alan geminin veda sireni.
Güneş, şafak sayar vuslat gününe.
Dünya, kıyametin toplanma yeri.
Hayatım ecelin darağacında;
Özlemle yürürüm sevdiklerime.
Ölüm, ölümsüzlüğün sınır kapısı;
Sonsuzluk gıcırdar aralığında.
Bir nefes ulaştırır ebediliğe;
Umudum rahmet kapılarında.
Ruhum özgür bir ışık yumağı;
Bekler, cennetin patikasında.
Ömer Furkan Kesikbaş - 10.02.2024