Sonsuzluk Denizi
Sonsuzluk Denizi




Kabarıyor içimde;

Sonsuzluğa ulaşan denizler.

Saatler durmuş;

Akrep ve yelkovan hareketsizler.

Dalgalar yükseldikçe;

Girdaplar oluşuyor denizde.

Düşlerimi taşıyan geminin;

Alabora olduğu bilgisi geçiyor telsizde.

Ben yüksek bir tepede oturmuş;

Batan gemiyi izliyorum.  

Kıyıya vuran düşlerim için

Hüznümü içimde gizliyorum.

Bu da geçer yahu! deyip;

Sonsuzluğun kıyısına iniyorum.

Yeniden başlama gayretiyle;

Topladığım düşleri diziyorum.

Düşlerim öyle çok ki;

En sevdiğim iki düşü seçiyorum.

Denizde görülmeyecek mavilikteki bir sörf tahtası.

Kimsenin kimseyi yargılamadığı adil bir dünya rüyası.

İkinci düşümü çantanın içine koyup;

Sörf tahtamı alıyorum;

Dalgaların yükseldiği denize bakıyorum.

Sonsuzluğun kıyısında;

Dalgaların daha da yükselmesini bekliyorum.

Şimdi yükselin dalgalar!

Yükselebildiğiniz kadar!

Götürün beni;

Sonsuzluğun denizinde;

Gidilebilecek en uzak yere kadar!


Ömer Furkan Kesikbaş - 18.11.2023