Semadaki Yitik Sevda
Gücüm, aslında yok
hükmündedir;
Yürürüm hiçliğin
sonsuzluğunda.
Canımı çıkartan o çorak
aklım;
Diriltti kalbimin
homurtusunu.
Ruhumun
penceresini açtım;
Kestim dünyayla
göbek bağımı.
Ve ben, artık
duymuyorum,
Yorulan ömrümün çığlıklarını.
Dua, öykümün
oksijen tüpü,
Dalarken göklerin
derinliğine.
Ve rüzgâr, bekçisi
semavi şehrin.
Yıldırım, bulutun
belindeki silah.
Gökkuşağı, köprüsü
gökteki nehrin.
Ruhumsa, semada
kaybolan seyyah.
Süzülürüm, bir
arayışın sınırlarında.
Evet, ben
kayboldum,
Bir keşfin tam
ortasında.
Şaşkınım, tüm
atlaslar yitik;
Elimde bir suretin
kayıp nüshası.
Hayretim tedirgin,
yeisim bitik.
Bir melodi buldum durgun
kalbime.
Yaldızlı orkestranın
usulca dinlediği.
Çaresizlik benim
ne haddime,
Yüceltsin beni, kalbimin
bilgeliği.
Yatıştı, ruhumun
mahzunluğu;
Sökünce, aklımın
apoletini.
Şimdi, sıra sende
ey kalbim;
Göster bütün hünerlerini.
Buldur bana yitik
sevdamı;
Henüz sağ salimken,
O hırçın azmim.
Ömer Furkan
Kesikbaş – 25.03.2024