Selsebil Pınarı
Selsebil Pınarı



 

Selsebil Pınarı

 

Selsebil pınarını henüz görmedim

Daha okşamadı saçımı kokulu rüzgâr

Uyurum telaşın yorgan altında

Uyanınca bitecek bütün kâbuslar

 

Dünkü çocuğum dünya kundağında

Hayatın tezgahında haylaz bir çırak

Beyazlayan sakalım hünerli kalfa

Ustalığı hazmetmez zira yaşamak

 

İki ters bir düz örerim her bir deseni

Ömrümün ıstarında kilim dokurum

Vuslata erer bağlandıkça ilmekler

Ben, her bir vuslat için şiir okurum

 

İplikler kısaldıkça uzayan tırnak

Yontulur hayatın kör makasında

Burada her desen yarım kalacak

Sorular merakımın ön sırasında

 

Bilirim Adem’dir insanın babası

Nesnenin atası da kalem olmalı

Ey kalem, sebatla yaz sevabımı

Kamet fısıltısı ve musalla arasında

 

Yaz beni ey kalem, şahidim;

Birbirine ördüğüm gece ve elem

Şu fani dünyadan vefa beklemem

Ve gözlerim akar selsebil pınarında

 

Ömer Furkan – 22.06.2024

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir