Kutsal Zeytin Ağacı
Kutsal Zeytin Ağacı

Sen, Tufan öncesi Nuh’un Rabbinden niyaz ettiği kurtuluş;

Sendin, bir güvercinle gelen esenlik, barış ve yeniden doğuş.


Sen, putları yıkan İbrahim’in ruhundaki ulvi arayış;

Sendin, O’nu yakmayan ateşin kıvılcımındaki adanış.


Sen, Süleyman’ın yaptığı görkemli mabetteki lahuti huşu;

Sendin, O’nun yazdığı mektupları taşıyan hüdhüd kuşu.


Sen, Musa’nın elindeki sihirleri yok eden mukaddes asa;

Sendin, bir şafak vakti Kızıldeniz’i ikiye bölen kutsal yasa.


Sen, İsa’yı doğuran o iffetli ve temiz ruhlu anne;

Sendin, ölüleri dirilten mucizedeki kutsi nişane…


Sen, miraca çıkan Muhammed’in bastığı o kutlu taş;

Sendin, O’nun veda hutbesinde verdiği son mesaj…


Sen vardın, henüz yaratılmadan önce cihan, arz ve sema; 

Sen, ruhların toplandığı meydanda Allah’a verilen ahde vefa.


Sen, karanlıktaki ruhları aydınlatmak için her gün doğan güneş;

Sendin, dağların zirvesindeki uzlette huzur bulan ruhuma özdeş.


Meryem! Kutsal Zeytin Ağacı…

Sensin, insanlığın şifa meblağı…


Sen, Hakikatsin;

Sen yaratılıştaki sır.

Sensin, Allah’ı tanımaktaki şeref…

Ve sensin, Rabbimden muradım; 

Tanımakla seni olmak müşerref…


Ömer Furkan Kesikbaş 11.10.2023