Kudüssüz bir Düşün Kâbusu
Kudüssüz bir Düşün Kâbusu



Kudüssüz bir Düşün Kâbusu

 

Tanrım, bu nasıl bir zahmettir böyle

Yaşam karınca talimi kadar yorucu

Kanımda gezen antrasit renkli soluk

Maden damarlarından daha boğucu

 

Muhtacım sana yediveren gülün emini

Ve çocukken pencereme konan o yıldız

Düşünüyorum da sizi ne çok özlediğimi

Şimdi bir ben değil, kavgam da yalnız

 

Kudüssüz bir düşün koynuna daldım

Ve kâbuslarını gördüm istemeyerek

Uykusuna girersem kurtulur sandım

Soğuk terlerle uyandım titreyerek

 

Tecrit et beni kulağımdaki fısıltıdan

İmaları bitsin gürleyen korkaklıkların

Ki zafer nidası atmasın azgın çıyanlar

Göğüslerinde atlar koşsun çocukların

 

Ömer Furkan - 23.09.2024