Kızaran Yapraklı Pelit
Kızaran Yapraklı Pelit




Ey gölgesini umduğum güzeller güzeli; 

Kızaran Yapraklı Pelit!

Artık kızar da ruhumu yeniden dirilt.

Sen semavi bir düşsün; 

Çorak bir iklimi yeşerten.

Bir yansımasın;

Irmaklar akan cennetten. 

Senin hayalinle kavruldum;

Susuz bir toprak gibi.

Topraktım, kurudum;

Parçalandım, kum oldum. 

Rüzgâr aldı beni savurdu,

Fırlattı taa kehkeşana,  

Küçücük bir kum tanesiyim; 

Ne yaparım fezada? 

Açtım ellerimi semaya;

İnandım hep inanmaya.

Dua ettim Mevlaya; 

Ya rab!

Geri gönder beni dünyaya. 

Uyandığımda,

Karşımda zümrüt gözlü kuş vardı.

Efsunlu bakışları aklımı başımdan aldı. 

Ona bakışlarımdan utandı;

Yanakları kızardı.

Belki korktu bilmeden;

İçimde ona yüklediğim manaya. 

Belki de kızdı bana, 

Girmek istemedi;

Ruhumdaki dibi meçhul deryaya.

Sonra gözden kayboldu;

Girdi içindeki derin muammaya. 

Bana Kızaran Yapraklı Pelitler dikmek düştü; 

Ulaşmak için aklın sınırlarını zorlayan bir rüyaya.


Ömer Furkan Kesikbaş - 08.12.2023