Kulağımda kurtuluşa çağıran selanın yankısı;
Neredesin şahinler ülkesinin güvercin kızı?
Senin yokluğunda dua çiçekleri ektim toprağa;
Cansuyu serptim geleceğini umduğum yarına.
Halini sordum herkese malum olan sırrıma.
Simit ikram ettim Mogan’daki balıkçıl kuşlara;
Son baharda göç eden papatyaların hayrına.
Hani göl kıyısında bir ağaç ayakta durur ya;
İşte, ben de öyle ayakta duruyorum Moria.
Umarsız fırtınalar incitmiyor artık kalbimi.
Ben mektup yazarak buluyorum kendimi.
Sana yazarken sanki özlemlerim çağlıyor,
Yükseklerden dökülen çağlayanlar ağlıyor.
Ben; çağlamayı değil, damlamayı bilirdim.
Ruhunu damla damla yeşertmeyi dilerdim,
Gözlerinle susarak konuşmayı isterdim.
Ve uyumak bulutlarla süslenen bir yarına.
Ömer Furkan Kesikbaş - 15.12.2023