Bir Naata Yolculuk 1
١ - Arayış
Gezindim zamanın
labirentinde;
Kitaplar yegâne pusula
bana.
Yöneldim gölgemi çağıran
sese,
Yürüdüm ruhumun yalnızlığına.
Ufukta alemin güneşten
yüzü;
Kalbimi yasladım kutlu
bir çağa.
٢- Çöl ve Kız
O çağ ki, önce yüreğimi
ürpertti,
Kan kusar diri kız yutunca
toprak.
İşte o an bulutsuz
aydınlık sema,
Dönüşür yıldızsız, izbe
karanlığa.
Yadımda; eşim, kızım
ve annem;
Tazyikli bir öfkeyle
tükürdüm;
O asrın yüzünün tam
karasına.
٣- Şehre Giriş
Utançla girdim o eski
şehre,
Ve cehaletin dar
sokaklarına.
Kan davalı taş
kalpli duvarlar,
Yolumu kesip
etrafımı sardılar.
Yüzleri oyuk üç yüz
çanak tanrı;
Körebe oynuyorlardı
aralarında.
٤ - Köleler
Göz kuruyunca çöl
olur dünya;
O çağın vicdanı şefkat
orucunda.
Köleler kapandı ayaklarıma.
Kimi siyahi, kimi
buğday tenli.
Kırbaç izleri var
bakışlarında;
Merhamete susamış
bedenleri;
Kayalar konmuş umutlarına.
Duyuramamışlar
çığlıklarını;
Efendilerinin sağır
tanrılarına.
Kalplerindeki yaradan öptüm onları.
Girdim hüzünlerinin kollarına.
Beraber yürüdük
şehrin kalbine,
Bir safer ayına, hicretin arefesine.
Ömer Furkan - 17.06.2023