İçimde yine bir hüzün; yassı ve derin.
Ayazında unutulduğum bir deprem gözlerin.
Hasretin bir artçı, sallar uykularımı;
Nefesim donar, enkazı altında özlemin.
Gönlüm, depremin merkez üssü.
Gidişinle kırıldı hüznümün fay hattı.
Zayiat büyük,
Kandilli ölçemez yıkımın büyüklüğünü.
Bedenim, yitik bir hayalin altında kaldı.
Yükseldi kalbimin dipsiz suları;
Yokluğun, sebebi tsunaminin.
Dayanamadı,
Çöktü ruhumun istinat duvarı.
Ram oldum mahpusluğuna harabelerin.
Sabır, tespih tanesi.
Zaman öğretir hayatın esnekliğini;
Aşk harcının karıldığı körpe kalbime.
Her sarsıntıda yıkılıyor o sert beton kalıp.
Daha dayanıklı hale getirmeliyim temelimi;
Kalbime, yeryüzüyle bağını kesen;
Kazıklar çakıp.
Ömer Furkan Kesikbaş – 16.03.2024