Uyumadan önce bakıyorum vicdan denen aynaya;
Heybemde biriktirdiklerim ile çıkıyorum ben meydana;
Heybemin bir tarafında nefsime dair emellerim;
Heybemin öbür tarafında emellerime dair niyetlerim;
Niyetlerim ağır basıyor; rahat bir şekilde uyuyorum.
Sonra, gecenin bir yarısında ansızın uyandırılıyorum.
Çağırıyorlar beni mizana; haydi mahşere dair küçük bir provaya,
Hesap verebiliyorum; ama istemiyorum ne bir ödül ne de madalya.
Sadece uyumak istiyorum zemini yapraklarla kaplı bir kamelyada.
Çünkü çok yorgunum; ve hiçbir hevesim kalmadı şu fani dünyada.
Ömer Furkan Kesikbaş
