Son Saki
Son Saki



Gevşedi yine gönlümün yayları;

Hayalin gıcırdar kapı aralanınca.

Taş bileyemez körelen ayrılıkları;

Ruhum davalı, sen yargılanınca.


Sen, içimin metruk mahallesi;

Yalnızlık kaybolur sokaklarında.

Bozuldu düşlerimin anatomisi;

Gurbetin doldurur kuyularımı.


Şakağımda hüznün çelik namlusu;

Ciğerimde söndürdüm izmaritleri.

Burnumda özlemin kesif kokusu;

Yüreğimde patlattım dinamitleri.


Sırladım kalbimin kandillerini;

Yanı başıma çağırdım uzaklıkları.

Gizlensin diye ruhumdaki aşk;

Saklambaç oynadım dualarımla.


Yapbozun kaybolan parçasıyım;

Dublörler oynuyor hayallerimde.

Bir meydan arıyorum okumak için;

Kol kırıldı, yen kaldı benim içimde.


Zihnimi terk etti satranç taşları;

Beyaz bayrak açtı piyon askerler.

Sanki, canı çekilmiş uçurtmaların;

Göğsümde uçan kuyruklu hasretler.


Ardımda bıraktım dünyevi kenti;

Yöneldim, göksel şehrin bulutlarına;

Ruhum, aşkla su dağıtan bir saki;

Modern çağın mutsuz çocuklarına.


Ömer Furkan Kesikbaş - 15.02.2024

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir