Aşk, Buğday ve Dolunay
Aşk, Buğday ve Dolunay




Bir ırmak misali akıyor insan;

Genişleyip daralan ince yatakta.

Halden hale giriyor insanın yazgısı;

Hınç biter, aşk bitmez kara toprakta. 

 

Semantik kavram katı ve somut;

Semavi bir aşkın coşkunluğunda.

Her dua, sırada bekleyen bir umut;

Sonsuz bir rahmetin avuçlarında.

 

Kuşlar aslında bir aşka uçar;

Umudun tüyleri kanatlarında.

Yoktur aşıklara coğrafi sınır;

Tufanlar aşılır aşk ummanında. 

 

Masken düştü devşirilmiş anlam!

Aşkın ilahi sırrı saklıdır buğdayda.

Çok bilinmeyenli denklemdir aşk.

Kim bilir ne yazar levh-i mahfuzda?

 

Bırak benim de bir duam olsun;

Anlamak buğdaydaki elif sırrını.

Geceyi aydınlatan aşktır dolunay;

Yücelsin kalplerde aşktan bir saray.  

 

Tebdili mekân geziyor ruhum;

Göklerin üstündeki ıssız çölleri.

Aşk; bir lisyantus, dua ve şiir;

Semadan bekliyor beyaz mendili.


Ömer Furkan Kesikbaş 04.01.2024

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir